Sorunlarınızı dinlemek ve birlikte çözüm bulmak için buradayız.
paylaş :

Erteleme Davranışı Üzerine

Erteleme, sıklıkla hemen hepimizin sergilediği davranışlardan ve başvurduğu yollardan biri olmuştur. Bitirmemiz gereken bir işe başlayamıyor olmak, bir derse, ödeve başlayamamak ve ardından bunların birikmesinden dolayı ortaya çıkabilecek olan kaygı ve stresten dolayı tekrar bunları erteleyerek başlayamamak mesela… Bazen günlük işlerimizi de erteler, arkadaşlarımızla buluşmalarımıza gitmez onu erteleyebiliriz. Bunların sonucunda da kendinizi tembel, üşengeç veya yetersiz olarak etiketleyebilir ve bu düşüncelerden de rahatsızlık duyabiliriz. Böyle oldukça da erteleme davranışıyla birlikte şekillenen bir döngünün içinde bulabiliriz kendimizi.

Erteleme davranışı, zamanı yönetmekle ilgili bir durum olmaktan ziyade duygularla kalmak/kalmamak ve duyguyla ilgili davranışımızı yönetmek ile ilgili bir meseledir.

Peki, neden erteleriz? Bu sorunun araştırılması gereken, kişi özelinde pek çok cevabı vardır. Bu yüzden bu yazıda daha genel olarak verilebilecek cevaplar üzerinde durmak ve en önemlisi de kendi cevaplarımızı bulabilmek için kendimize ne gibi sorular sorabileceğimize odaklanmak anlamlı olabilir.

Bu sorulardan ilkine bakalım. “Erteleme davranışı benim için neye hizmet ediyor olabilir?” Erteleme davranışı aslında kısa vadede kolaylaştırıcıdır. Mesela, başlayacağımız iş bizi zorlayacaksa, hoşumuza gitmese de yapmak zorunda hissedersek bu duygularla kalmamak için ertelemeye başvurabiliriz. İlk etapta da bizi rahatlatır, işe başlarken karşılaşacağımızı düşündüğümüz olumsuz sonuçlardan, deneyimleyeceğimizi düşündüğümüz olumsuz duygu durumlarından bizi bir süre uzak tutar. Bu da bize bir yere kadar iyi geldiği için bu davranış pekişebilir. Ancak uzun vadede, arka planda o işi yapacak olmanın fikri bize rahat vermez ve git gide işler sarpa sarabilir. Yapacaklarımızın birikmesiyle birlikte de bir döngünün içinde buluveririz kendimizi.

Diğer bir soru olan, “Erteleme davranışı beni nereye sevk ediyor, bu davranış bana ne mesaj veriyor?” sorusu ile devam edelim. Bu soruların cevapları kişiden kişiye göre değişse de bazen hata yapmaktan endişelenebilir, hata yapma fikrinin ortaya çıkardığı kaygıyla baş etmek için ertelemeye başvurabiliriz. Her işimizi tam, eksiksiz ve kusursuz yapma fikri aslında gerçek dışı, bizi insan olmaktan uzaklaştıran bir fikirdir. Eksiksiz ve dört dörtlük yapmaya çalıştıkça git gide kendimize yüklediğimiz sorumluluk da artar ve bunlarla baş edebilmek için yapacaklarımızı erteler ve kısa süreli rahatlığa kavuşabiliriz.

O zaman, öncelikle ertelemenin doğal ve insani olduğunu, zaman zaman bizi rahatlattığını, zaman zaman işimizi gördüğünü ve kolaylaştırdığını kabul ederek işe başlayabiliriz. Burada önemli olan bu davranışın sıklıkla başvurduğumuz bir baş etme yolu olup olamayacağına odaklanmak ve ardından da yukarıdaki soruları kendimize sorarak ihtiyacımızı belirlemek diyebiliriz.

Tüm bu soruların yanında, yapmak istediğimiz, tamamlamamızın önemli olduğu durumları, konuları bir liste haline dönüştürmek basit ve etkili bir adım olabilir. Burada amaç, listeyi dört dörtlük ve eksiksiz yapmak değildir çünkü bu gerçekçi de değildir; burada amacımız zihnimizdekileri somut bir hale getirerek görebileceğimiz bir hale getirmek ve listedekilerden birine attığımız bir tikle aslında istediğimizde neler yapabileceğimizi görmektir. Listeyi oluşturmaya başlamakla bir adım atabiliriz.

Listeye yazdığımız tek bir cümleyle dahi bir şeylere başladığımızı fark etmemiz umuduyla…

Klinik Psikolog Melike Balcı

 

Bu yazımız da ilginizi çekebilir; Varoluşsal Kaygılar ve Sorgulamalar